Büyük Salavatlar, İslam dininde çok önemli zikirlerin bir kısmını oluşturan, Peygamber Efendimiz'i (s.a.v.) anma ve hatırlama durumudur. Bu salavatlar, insanoğlunun işlediği amellerin en üstünleri arasında sayılmaktadır. Büyük salavatların her birinde birbirinden farklı ve derin hikmetler bulunmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu durumu şu şekilde açıklamıştır:

Kuran-ı Kerim'de sır gibi saklanan büyük salavatlardan olan Salavat-ı Fetih vardır:

"Allahümme Salli ala Seyyidina Muhammedinil Fatihi lima Uğlika vel hatimi lima Sebeka Nasırıl Hakkı Bil Hakkı vel Hadi ila Sıratikel Müstakim ve ala alihi Hakkın Kadrihi ve Mikdarihil Azim."

Bu salavat, dış derecesi, iç derecesi ve son derecesi olarak üç dereceye ayrılmış olup, kilitli kapıları açtığı belirtilmektedir. Salavat-ı Fetih mucizelerle doludur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bu salavatın altı yüz bin nimeti çağırdığını ve 400 hac değerinde bir salavat olduğunu buyurmuştur. Daha sonra, kim Salavat-ı Fetih'i okuyup dua ederse alacağı ödülün büyük olacağını buyurmuştur. Bu salavat-ı şerifi günde kırk defa, cuma günü ikindi vaktinden sonra yüz defa, hacet dilekleri için ise cuma günü bin defa okunmasının faydalı olduğu buyrulmuştur.

İslam dininde, Allah kullarının okunmasında fayda gördüğü büyük salavatlardan bazıları da şunlardır:

Bunların yanı sıra, salavatların manevi ve sosyal hayatımıza etkilerini de göz ardı etmemeliyiz. Salavatların düzenli olarak okunması, bireyin manevi dünyasında huzuru ve ferahlığı artırır. Ayrıca, toplumsal birliğin ve beraberliğin güçlenmesine de katkıda bulunur. Salavatların okunduğu meclisler, manevi bir atmosfer oluşturur ve katılımcılar üzerinde olumlu etkiler bırakır.

Sonuç olarak, büyük salavatlar, İslam dininde önemli bir yere sahiptir ve onların okunması, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) tavsiyeleri doğrultusunda bizlere büyük manevi kazançlar sağlar. Düzenli olarak salavat okumak, hem bireysel hem de toplumsal açıdan sayısız faydalar sunar.