Cenab-ı Allah ve sayılarını ancak kendisinin bildiği melekleri, Peygamber Efendimize (SAV) sürekli olarak salavat getirirler. O halde biz de hayatımızın her anını Cuma günü salavat ile ve daima Peygamber Efendimize salavat ve selamlar getirerek geçirmeliyiz.

Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuştur: "Bana Cuma günleri çokça salavat getirin. Zira o gün, meleklerin hazır ve şahit olduğu bir gündür. Birisi bana Cuma günü salavat getirirse, onun salat ve selamı mutlaka bana arz edilir." Ebu Derda Hazretleri, Peygamberimize "Ya Resulallah, vefatından sonra da mı?" diye sorduğunda, Efendimiz "Vefatımdan sonra da" diye cevap vermiştir. Her kim Peygamber Efendimize 100 kere Cuma günü salavat getirirse, kıyamet günü mahşer yerinde yüzü çok güzel ve onurlu bir şekilde gelir. İnsanlar gıpta ile bu zata bakar ve "Acaba hangi güzel ameli işledi?" diye birbirlerine sorarlar.

Çokça Cuma günü salavat-ı şerife getirmek, Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimize duyulan muhabbetin büyüklüğünün bir alametidir. Bu da kişiyi Allah Resulüne yaklaştırır. "Kıyamet günü insanların bana en yakın olanı, bana en çok salavat-ı şerife getirenidir." buyurulmuştur. Cenab-ı Allah, salat ve selam getirenlerden razı olur ve onlara büyük lütufta bulunur.

Peygamber Efendimize salat ve selam edene Allah-u Teâlâ 10 kat merhamet eder, 10 hatasını örter ve mertebesini 10 kat yükseltir. Cebrail Aleyhisselam da bir defa salavat getirenin günahlarının affedilmesi için 10 kere istiğfar eder. Bir defa selam gönderene 10 kere selam eder. Cenab-ı Allah bütün insanlığa rahmet olarak hediye ettiği Habibi Ekrem ile karşı bir tane kalmamıza razı gelmez. Bu nedenle, Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimize salat-ü selam getirme hususunda cimrilik edenler Cennetin yolunu şaşırırlar. Allah Rasulü bu hususta şöyle buyurur: "Bir topluluk bir mecliste oturur da burada Allah-u Teâlâ Hazretlerine şükretmez ve peygamberine salat ve selam getirmezse, bu yaptıkları büyük bir noksanlıktır. Bu, kendileri için çok acı bir hasret ve nedamet sebebi olur. Aynı zamanda, Allah tarafından bir cezayı da hak etmiş olurlar. Artık Allah dilerse onlara azap eder, dilerse de affeder."